Denizlerimize Ait Hava Tahmin Raporu
20 Aralık 2016Denizlerimize Ait Hava Tahmin Raporu
22 Aralık 2016Deniz Ticareti Genel Müdürü Cemalettin Şevli, Deniz Turizmi Çalıştayı’nda konuştu
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDHB) Deniz Ticareti Genel Müdürü Cemalettin Şevli, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şübesi’nin ev sahipliğinde organize edilen Deniz Turizmi Çalıştayı’na katıldı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDHB) Deniz Ticareti Genel Müdürü Cemalettin Şevli, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şübesi’nin ev sahipliğinde orgenize edilen Deniz Turizmi Çalıştayı’na katıldı. Çalıştayda katılımcılara seslenen Cemalettin Şevli, kruvaziyer sektöründe yıllardan beri tecrübe kazanmış duayenler olduğunu belirterek, ‘halkımıza bakan yönü itibariyle ülkemizde yeni yeni farkındalığı oluşan bir turizm çeşididir.’ dedi. Ayrıca kruvaziyer turizminin 2015’in sonundan itibaren büyük bir düşüşün içinde olduğunu belirtti.
Ktuvaziyer turizminin 1850’li yıllara değindiğini hatırlatan Cemalettin Şevli, ‘Malumunuz Dünyada son yıllarda farklı tatil arayanların dikkatini çekmeye başlayan kruvaziyer turizmi, ilk olarak 1850’lerde başlamıştır ve Southampton çıkışlı ilk Kruvaziyer gemilerinin rotasında İstanbul vardır. Günümüzde ise bilhassa 80’li yıllardan sonra Amerikalı ve Kuzey Avrupalı turistlerin rağbet ettiği bir tatil türü olmuştur.’ ifadelerini kullandı.
‘Kruvaziyer turizmi yılık yüzde 7,6’lık büyüme gerçekleştirdi’
Kuruvaziyer turizminin 1980’den itibaren yıllık yüzde 7,6 büyüdüğünü ve kuruvaziyer ile ülkemize gelen turistin büyük ekonomik katkılar sağladığını kaydeden Cemalettin Şevli, ‘Kısa zamanda pek çok farklı ülkeyi ve şehri görebilmenin yanı sıra 5 yıldızlı otelde tatil geçirebilme imkânını da sunması itibariyle kruvaziyer turizmi, son yıllarda büyük bir talep artışına neden olmuş ve 1980’den beri yıllık ortalama %7,6’lik büyüme gerçekleştirmiştir. Bu büyüme trendinden, tarihi ve dini turizm potansiyeli itibariyle en çok ilgi çeken bölgelerden biri olan Akdeniz çanağı en fazla etkilenen bölgelerden olmuş, özellikle Amerika’lı turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği destinasyonların başında gelmiştir. Ülkemizin de bulunduğu doğu Akdeniz bölgesi de dünyada gelişen kruvaziyer turizmden olumlu yönde etkilenmiş ve özellikle 11 Eylül saldırısının oluşturduğu psikolojik etkilerin dağılmaya başladığı 2003 yılından itibaren hızlı bir yükseliş trendine girmiştir. Kruvaziyer turisti, her ne kadar yataklı turizmin bir parçası değilse de bilhassa müzeler ve bölge esnafına önemli bir gelir kaynağı olmaktadır.’ dedi.
‘Özellikle bölgesel platformlar kurulmalı’
Son dönemde yaşanan siyasi gelşmeler nedeniyle Doğu Akdeniz limanlarının kruvaziyer turiziminden çok fazla pay almadığını belirten Cemalettin Şevli, ‘Doğu Akdeniz limanlarının bu paydan özellikle son yıllarda yaşanan siyasi gelişmeler sebebiyle çok fazla pay alamadığı düşünüldüğünde yeni hedefler, yeni stratejiler ve yeni platformların kurulması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Özellikle bölgesel platformlar kurulmasının son derece önemli olduğunu düşünmekteyiz ve bunu Bakanlık olarak sözlü ve yazılı olarak pek çok alanda dile getirmekteyiz.’ dedi.
‘Galataport, İstanbul’umuza yeni bir ivme kazandıracak’
Galataport’un inşa çalışmalarının devam ettiğinin altını çizen Cemalettin Şevli, ‘Bunun İstanbul’umuza yeni bir ivme kazandıracağına inanıyoruz. Tophane Meydanı, İstanbul’un en büyük meydanlarından biri olacak. Proje sahasında yer alan tescillli binaların da restorasyonuyla, bazı tarihi binalar şehre geri kazandırılacak.’ dedi.
‘Kruvaziyer yolcu sayısı bu yıl üçte iki azaldı’
Ülkemizde 2000’lerin başından bu yana kruvaziyer sektörü gemiler ile gelen yolcu sayıları itibariyle her yıl ortalama %15 büyümenin gerçekleştiği bir pazar olduğunu söyleyen Cemalettin Şevli, ‘Ne yazık ki bu yıl Kruvaziyer için kayıp bir yıl olmuştur. 2015 yılı Kasım sonu itibariyle 1 Milyon 900 bine yaklaşan kruvaziyer yolcusu sayısı bu yıl üçte birine inmiş, 600 bini biraz aşmıştır. Benzer düşüş tabi ki gemi sayılarında da gözlenmektedir: 2015 Kasım sonu itibariyle 1451 olan gemi sayısı bu yıl 589’a düşmüştür.’ ifadelerini kullandı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDHB) Deniz Ticareti Genel Müdürü Cemalettin Şevli konuşmasını şu şekilde devam ettirdi. ‘Bakanlık olarak sektör temsilcilerinin de katılımıyla yapmış olduğumuz araştırmada, Kruvaziyer gemi operatörlerinin destinasyon belirleme ve kruvaziyer liman seçiminde şu unsurarın öne çıktığı görülmektedir.’
Kruvaziyer operatörlerinin limanda elde ettiği gelirler.
(Limanda gerçekleştirilen kara turları, Alış veriş komisyonları)
2. Kruvaziyer gemilere biniş yapacak turistlerin bu limana ulaşım imkanları.
(Limanın Havaalanına yakınlığı ve Havaalanına direkt seferin bulunması)
3. Kruvaziyer yolcuların beklentileri.
(Limanın cazibesi, Tarihi ve Turistik öneme haiz yerler, alış veriş imkanları)
4. Genel rotalara yakınlık.
(Geminin mevcut rotasına yakınlık)
5. Liman masrafları.
(Liman İşletmelerine ve kamuya ödenen tüm liman giderleri)
Bu beş husus ışığında ülkemizin kruvaziyer turizm potansiyeli değerlendirildiğinde;
Ülkemizde kruvaziyer turistlerin önem gösterdiği tarihi ve kültürel potansiyelinin bulunmasına rağmen kruvaziyer operatörlerinin de gelir sağlayabileceği tur satışı ve alış veriş komisyonu gibi hususlarda operatörlere imkan tanınması gerektiği, ayrıca kara turları ve alış veriş komisyonlarının destinasyon belirleme sürecinde en önemli yer tuttuğu tespit edilmiştir.
Öte yandan, ülkemize sefer düzenleyecek kruvaziyer gemilerin bölgedeki diğer ülkelerin limanlarına da uğrak yapacağı dikkate alındığında farklı ülkelerin limanlarından müteşekkil bir kruvaziyer platformunun oluşturularak gerek liman ücretleri ile gerekse yukarıda bahsedilen komisyon ve tur gelirleri ile bölgesel limanlar cazip hale getirilmelidir.
Evet, liman ücretlerinin limanın rekabet gücünü etkileyen unsurlardan biri olduğu bilinmektedir. Fakat özellikle gemilerin ana gideri olan yakıt maliyetlerinin büyük düşüş yaşadığı günümüzde kruvaziyer operatörlerinin limanda elde ettikleri gelire çok daha fazla önem gösterdiği sektör ile yapmış olduğumuz görüşmelerde dile getirilmektedir.
Bu hususları dikkate alarak ülkemizin rekabet gücünü artırmak ve rekabetçi üstünlük içerisinde olduğumuz hususlara vurgu yaparak etkili bir tanıtım içerisinde olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Bunlara, bu yıl bir nokta daha eklenmiştir tabi ki: Güvenlik. Burada İçişleri Bakanlığımıza önemli bir görev düştüğüne inanıyorum. Bizim şehirlerimiz, İzmirimiz, İstanbulumuz, Antalyamız, Muğlamız bir çok destinasyondan kat be kat daha güvenlidir. Bunu suç istatistikleri de açıkça gösterecektir. Zannımca tanıtımlarda İçişleri Bakanlığımızın güvenli şehirler lansmanları da etkili olacaktır.
Bakanlık olarak, önümüzdeki yıllarda kruvaziyer sektörünün daha etkin ve daha kaliteli olabilmesi için en detaylarına kadar ölçmemiz gerektiğinin farkındayız. Mevcut durumu iyileştirmek ve daha da kaliteli olmasını istiyor isek kalitenin kurallarından biri olan “ölçemediğini yönetemezsin” kuralını dikkate almalı, bu sektörün ekonomiye etkisinden, istihdama katkısına varıncaya dek en kılcallarına kadar ölçmeli ve mevcut durumdan daha da yukarılara çıkartabilmek için yapılması gerekenleri planlamalıyız.
Zira Bakanlık olarak her sektörde sadece gelişmenin değil kaliteli ve sürdürülebilir gelişmenin, sürdürülebilir büyümenin olması gerektiğine inanıyoruz.
Son yıllarda kruvaziyer sektörünün tüm bileşenlerinin beraberce stratejiler geliştirerek bu pazarı nasıl büyütebiliriz amacıyla platformların oluşturulmasını son derece önemli ve geleceğe matuf ümit verici olarak görüyor ve bugün bu amaçla burada düzenlenen Çalıştayda emeği geçenleri de özellikle tebrik ediyorum.’