Denizlerimize Ait Hava Tahmin Bülteni
14 Temmuz 2017Denizlerimize Ait Hava Tahmin Bülteni
19 Temmuz 2017Barbaros Hayreddin Paşa sismik gemisi Güzelyurt’ta
T.C.Enerji Bakanı Berat Albayrak, sismografik araştırma gemisi Barbaros Hayreddin’in Kıbrıs Güzelyurt’a indiğini açıkladı.
Türkiye’nin sismografik araştırma gemisi Barbaros Hayreddin Paşa’nın Magosa’dan sonra araştırmalarına devam etmek üzere Güzelyurt’a indiğini açıkladı.
Türkiye’nin ‘Kıbrıs’ın zenginliği, Ada’nın tamamına aittir’ yaklaşımından hareket ettiğinin altını çizen Bakan Albayrak, “Ancak Güney Kıbrıs’ta bu çerçevede enerji alanında makul bir çözüm kısa vadede görmüyoruz. Tabii bundan sonra olumlu adımlar atmadıkları sürece. Bu noktada, siz kendi başınıza buyruk hareket ederim, kafama göre parsel parsel sahaları belirlerim, haritada çizerim üçüncü kurumlara, şirketlere, bunlara ben ihale ederim, ondan sonra gelirini alırım diyorsanız olmaz. Buna olumlu bakmamız mümkün değil. Türkiye bugüne kadar hep barışa olumlu katkı da bulunsun diye bu konularda hakikaten çok yapıcı rol oynadı. Ama son gördüğümüz netice ve tablo hasebiyle artık bundan da bir netice çıkmadığı çerçevede bundan sonra nasıl seyredecek bunu hep birlikte izleyeceğiz Türkiye açısından” dedi.
“Akdeniz’de çok daha etkin olacağız”
Berat Albayrak, İstanbul’da düzenlenen 22. Dünya Petrol Kongresi’nin son gününde gelişmeleri değerlendirdi. Son zamanlardaki sıcak gelişmelere ilişkin Berat Albayrak, “Bizim Barbaros Hayreddin Paşa gemimiz en son Magosa’da biliyorsunuz. Buradaki çalışmaları bitirdik. İnşallah sırada artık bir sonraki adımımız var Güzelyurt. Kıta sahanlığımız içindeki bu bölge çok önemli. Güzelyurt’taki bu çalışmalarla birlikte dediğim gibi Akdeniz’de biz artık çok daha etkin bir rol oynayacağız. Akdeniz önemli bir pazar, önemli bir bölge, enerji kaynakları noktasında son yıllarda çok daha fazla öne çıkan bir bölge.” şeklinde konuştu.
“Muz cumhuriyeti değiliz”
Bakan Albayrak Güney Kıbrıs adına bölgede arama faaliyeti yürüten uluslararası şirketlerle ilgili ise şu yorumu yaptı, “Türkiye’de de faaliyette bulunan bu firmaların bazılarıyla görüşmeler yaptık ve hakikaten verimli görüşmeler geçti. Ve bu konuda uyarı yaptığımız hakikaten hukuki sorunu çözülmeden, bu kadar hukuki bir yarın bir gün riskler taşıyan sahalarda iş yapmak aslında bu uluslararası halka açık firmalar için de doğru bir adım değil. Bunların önemli bir kısmı bu konularda daha hassas hareket ediyorlar. Bu çerçevede bu yönde hareket etmeyen firmalar da var. Bu firmalar özelinde de ben çok açık net onlara da ifade ettim, yani bu davranış ve uluslararası hukuki noktadaki sıkıntılı duruş bizce doğru olmayan, gayri hukuki yanlış duruş devam ettiği sürece Türkiye Cumhuriyeti Devleti, enerji piyasaları, enerji noktasında biz de onların bu duruşuna olumlu bakmayacağız. Bununla ilgili de uyarılarımızın ötesinde de bu süreci olumlu takip etmeyeceğiz Türkiye açısından ifade ettik. Bunların önemli bir kısmıyla önemli güzel, pozitif görüşmelerimiz oldu. Diğerleriyle ilgili görüşmelerimiz devam ediyor, edecek. Çünkü Türkiye olarak biz bölgesel barış diyoruz, buna katkı yapalım diyoruz, herkes bu çerçevede baksın diyoruz, ama birileri ben yaptım olduğu mantığıyla hareket ediyor. Hukuk nerede o zaman? Hadi mahkemelere. Şimdi mahkemelere işin ekonomik tarafı ve çözüm tarafı kimse şimdi kusura bakmasın yani biz de bir muz cumhuriyeti değiliz. Türkiye Cumhuriyeti bir devlet, hakkını ve uluslararası hukukunu da kimseye yedirmez ve bunun da mücadelesini her anlamda hukuk içerisinde de sonuna kadar bunun mücadelesini verir.”
İsrail ile iş birliğinde 3 kriter…
Geçtiğimiz gün, Türkiye ile boru hattı inşa edilmesine yönelik anlaşma yapmayı planladıklarını açıklayan İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz ile kongre sürecinde yaptıkları görüşme hakkında da bilgi veren Bakan Albayrak, “Üç tane husus var bizim herhangi bir uluslararası, bölgesel, enerji projesinin muhatabı, partneri, ortağı olmamız için. Bir, proje tüm tarafl arın menfaatine olacak, kazan kazan olacak. İki, o proje, bahsi geçen proje bölgesel ve küresel enerji arz ve güvenliğine katkıda bulunacak. Ve üçüncüsü de, bölgesel ve küresel barışa, dostluğa katma değer katkı sağlama. İlk görüşmelerin başında özellikle Gazze’de yaşanan insani amaçlı, insani noktada da ciddi anlamda da bugünlerde hep şahit olduğumuz husus enerji noktasında, elektrik ihtiyacı noktasında da barışa yönelik projelere de katkı noktasında da yürüttüğümüz üçayaklı bir süreç olarak bu süreci yürütmeye başladık. Bu noktada işin bölgesel barışa, enerjiye ve katkısı noktasında teknik ekiplerimiz birkaç tane ziyarette bulundu. Ayrıca Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları Türkiye ve Avrupa Birliği için önemli ve ciddi bir alternatif. Umut ediyorum ki, en kısa sürede bu ne kadar sürede olur bilemem, ama ümidimiz o bu üç çerçeveyi en kısa sürede hayata geçirip Doğu Akdeniz gazının da küresel ve bölgesel piyasalarda yeni ve güçlü bir alternatif olması noktasında bu adımları hep birlikte atalım.”