18 MART ÇANAKKALE ŞEHİTLERİMİZİ SAYGI VE RAHMETLE ANIYORUZ…
18 Mart 2017Denizlerimize Ait Hava Tahmin Raporu
20 Mart 2017Tarihin Tozlu Sayfalarından ; ÇANAKKALE ESİRLERİNİ KURTARMA OPERASYONU
KKTC Güvenlik Kuvvetleri’nin Magosa’daki Gülseren Kışlası, Birinci Dünya savaşı sırasında İngiliz ordusunun esir kampı olarak kullanılıyordu. Günümüzde halen Gülseren kışlası yanındaki Çanakkale şehitliğinde, 33’ü ayrı mezarda, 184’ü ise, bu 33 mezarın ortasındaki toplu mezarda toplam 217 şehit yatıyor. İngiliz kayıtlarına göre, bu mezarlarda yatan Türk askerleri menenjit salgınından öldü. Ancak Kıbrıs Türk kayıtları şehitlerin, kaçarken vurulan ya da kurşuna dizilenlerden oluştuğunu yazıyor.
Çanakkale Gelibolu savaşları sırasında esir düşen 2 bine yakın Osmanlı askeri önce Gelibolu sahiline oluşturulan dikenli tellerle çevrili bir kafese konur. Daha sonra önce Ege adalarına ardından da Mısır’a gönderilir. Eylül 1916’da 2 bini Gelibolu’da, geri kalanları da Süveyş kanalı ve diğer cephelerden olmak üzere 4 bin Osmanlı esiri iki gemi içinde Magosa’ya esir kampına getirilir. Osmanlı askerleri arasındaki çoğu Ermeni gayrimüslüm ayrı tutulur ve Fransızların adadaki ünlü ‘Ermeni lejyonlarına’ gönderilir. Ermeni lejyonları daha sonra tarihe ‘Adana baskını’ olarak geçen kanlı saldırılara katılır.
1916 sonlarında Gülseren esir kampında kalan Türk esirlerin yardımına Kıbrıslı Türkler koşar. Kimi, çamaşırlarını yıkar,kimi yemek götürür. Esirler birer ikişer, Kıbrıslı Türklerin yardımıyla firar etmeye başlar.
Firarları organize eden ise, Lefkoşa’daki İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Kıbrıs şubesidir. Kıbrıs’ta ticari hayatı elinde tutan zengin Türk eşraf, esirleri önce evlerinde saklar, ardından Girne üzerinden teknelerle Anadolu’ya gönderir. Firarlar, İttihat ve Terakki’nin kurduğu Osmanlı’nın ilk gizli servisi Teşkilat-ı Mahsusa’nın dikkatini çeker. Ve Kıbrıslı Türk zenginlerinin de katılımıyla ‘Önce esirleri ardından da Kıbrıs adasını İngilizlerin elinden kurtarma’ planı yapılır. Buna göre, Teşkilat-ı Mahsusa teknelerde Kıbrıs’a silah gönderecek, Kıbrıslı Türkler bu silahlarla Gülseren kampını basacak, silahlandırılan Osmanlı askerleri ile Kıbrıs’ta isyan başlatılacak ve ada İngiltere’den kurtarılacaktır.
Ancak, Kıbrıslı Türk işadamlarının gizliğe dikkat etmemesi nedeniyle planı öğrenen İngiliz askerleri, Türk işadamlarının tümünü tutuklar ve Girne kalesine hapseder. Kıbrıslı Türk zengin tüccar ve esnaf, tüm esirlerin İstanbul’a gönderildiği 20 Şubat 1920’ye kadar 4 yıl Girne kalesinde hapis kalır. Adayı yöneten İngilizler, Türklerin elindeki ticari imtiyazları kaldırır ve ticari hayat da Rumların eline geçer. Adadaki İngiliz yönetimine karşı ilk isyan hareketini 1955’te Rumların EOKA hareketi ile başlattığı bilinir. Ancak gerçek ilk isyanın Kıbrıslı Türklerin Çanakkale esirleri kurtarma isyanıdır.